25 Temmuz 2015

Felsefenin Yengeç İlkeleri


Felsefenin Yengeç İlkeleri
“Saldırganlığımızı barındıran en eski beynimiz sürüngenlerinkine benzer, her insanın beyninde
uyuyan bir insansı sürüngen vardır. Üzülerek de olsa, günlük yaşamımızda, bu uykunun çok kısa
sürdüğünü ve sözcüklerle mantıklı söylemin aldatıcı görünümü altında, edimlerimizle
davranışlarımızın çoğuna işte bu kocaman sürüngen beynin yön verdiğini saptamak zorundayız.
Öteden beri, insan insanın kurdudur, denir. Çok iyimser bir yaklaşım bu, çünkü kurt sürüsünde, iki
erkeğin saldırganlığı bireysel bir kapışmaya dönüşürse, yere yıkılan kendisini yenene boğazını
uzatır; şahdamarı hemen oracıktadır, ama yenen bu damarı hiçbir zaman pençe atıp yırtmaz.
Değer yargılarının yeline kapılan, sürüngen beyni sözcüklerle zıvanadan çıkan insansa
gözünü kırpmadan, en küçük bir pişmanlık duymadan öldürür." Henri Laborit
Bugünlük yeter!
Küreği batırdım arkın yumuşak toprağına,
kesilen ayrıkların sesi geldi yırtılan boşluktan.
Dinlenmeliyim bir gölgede,
el sallıyor güneş çınarların arasından.
Eğilip bir toprak keseği aldım
sıkıca tutup saçlarından.
Aldırmadan belime yapışan yeleğe
indim yaprak yağmuru altında dereye.
Kokladım biraz toprağı, tarttım elimle
-bir oyun bulmak için kendime-
fırlattım atlangıç taşına,
nişanlayıp taşın oyuğuna.
Henüz oturmuştum eğriş boynuna çınarın
-bir yengeç tırmandı taşın alnına,
deşeleyip makasıyla toprağın karnını
çekti çıkardı kıvranan bir solucanı.
Tam götürüyordu ki avını ağzına
bir yengeç daha tırmandı taşa
-epey irice ilkinden-
sekiz hızlı bacak
-derken-
gerildi sinirler birden;
iki şövalye şakırdatarak zırhlarını
gerinip, iyice açtılar makaslarını.
Daha ilk vuruşmada
yuvarlanıp düştüler suya,
paylaşamayıp toprağın armağanını.
Bilmem
balıklar nasıl bölüştüler
talihsiz yarım solucanı?
Ben şimdi
masum bir tanığı mıyım
bu çok ölümlü kavganın,
yoksa içinde miyim
bir yazgısal kargaşanın?
Bugünlük yeter.
Öyle görürsün işte,
nasıl bakarsan öyle.
Yeter bugünlük bu kadar felsefe.
Doldurdum çayı, yaktım pipoyu
oturuyorum kaç zamandır uzak güneşte.


Şerif Erginbay


Hiç yorum yok :